Çi-ko-la-ta-la-ya-lım!!!
Çok iyi fikir.
:D
Malzemeler
Orta boy çilek
Kalıp çikolata
Köpük
Orta boy kürdan
Malzemelerde bahsi geçen köpüğü resimde görüyorsunuz. Kürdanların boyutunu da köpüğün kalınlığına göre ayarlayabiliriz. Kalın bir parçada uzun kürdanlar köpüğün içine iyice batırılabileceğinden dengede durmakta zorlanmazlar fakat benim gibi ancak böyle ince bir köpük bulabildiyseniz kısa kürdanlar dikkatlice kullanıldığında gayet güzel iş göreceklerdir.
Diğer bir alternatif ise yine sonraki resimde gördüğümüz üzere düz bir zemine dizmek olacaktır. Bu yöntemi kullandığımızda çileklerin bir tarafının çikolatasının düzlenmesi kaçınılmaz olacaktır. Eğer yatay durmalarının sizin için bir sakıncası yoksa benim için hiç yok :D Dahası bu yöntem diğeri gibi sinir krizine de sebep olmaz. Neden diyeceksiniz, o çilekler o kürdanların üstünde öyle kolay durmuyorlar da ondan :D Seçim sizin...
Şimdi gelelim adımlara. Özellikle çikolatayı çileklerin içine batırılabileceği kıvama getirmek riskli bir iş. Biz bir başlayalım da...
- İlk olarak köpüğümüzü yıkayıp güzelce kuruluyoruz.
- İkinci olarak çileklerimizi güzelce yıkayıp güzelce kuruluyoruz, pardon, narince kuruluyoruz. Çilekler hassas meyveler... Kurulamak için içinize ne siniyorsa onu kullanın, havlu kağıt ya da hav bırakmayan temiz bir bez...
- Narin çileklerimiz öyle silmeyle tam olarak kurumayacağından, çünkü gözenek maşallah boldur kendilerinde, onları bir kenarda üzerlerinde kalan su buharlaşsın diye dinlenmeye bırakıyor ve çikolataya geçiyoruz.
- Kullandığımız damla çikolata da olabilir kare kalıp çikolata da olabilir eğer bildiğiniz eritmelik daha iyi bir ürün -kuvertür çikolata- varsa tabi ki onu kullanın... Yani seçim sizin. Yalnız sürülebilir çikolata diye isimlendirilen vatandaşlar takdir edersiniz ki olmaz. Çünkü donmadıkları için çileklerin üzerinden kayıp kayıp giderler.
- Şimdi çikolatamızı eritelim. Adı oldukça meşhur bir yöntem var, mutlaka duymuşsunuzdur, 'Benmari' . Şöyle ki, işin bel kemiği, ısı çikolatanın canını yakmamalı ve kesinlikle buhar dahil çikolataya su değmemeli. H2O çikolatayı doğduğuna pişman ediyor ve o manzarayı görünce dolayısıyla sizi de :D
- Yöntemi açıklayacak olursam; içinde su ısıtılabilecek bir kap ve onun üstüne oturabilecek içinde çikolataların eriyeceği bir kap daha... Alttaki kabın içine üsttekini koyduğumuzda onun altına değmeyecek kadar su koyuyoruz.
Altıydı, üstüydü... Her şeyin altı üstüne geldi ya, ne biçim anlatıyorsun dediğinizi duyar gibiyim :D Panik yapmayın hepsi sonunda yoluna girecek.
- Çift katlı düzeneğimizi alttakinde yarıdan az su, üsttekinde ise çikolatalar olacak şekilde ateşin üstüne alıyoruz. Su buharlaştıkça yavaş yavaş çikolatalı kabın tabanını ısıtacak ve eriyiş başlayacak. Çikolata bulunduğu kabı ele geçirecek ve onu oradan hiç bir güç ayıramayacak, hahahaha! - kabı yıkamanın zorluğundan bahsediyorum, sıcak su hallediyor merak etmeyin -
- Erimekte olan çikolataları hafifçe karıştırıyoruz ki dipte kalanlar yanmadan diğer parçalar da eğlenceye katılsınlar.
Dikkat! Alttaki suyun kaynamasına müsaade etmiyoruz. Gerekirse ateşi kapatıp biraz bekletiyoruz sonra geri açıyoruz. Kullandığımız çikolata miktarına göre işlem süresi değişir. Kesinlikle sabırsızlık edip çikolatalarımızı cehennem ateşine maruz bırakmıyoruz.
Zaten fark edersiniz, ısı biraz bile fazla gelse hemen kuruyup akışkanlıklarını ve parlaklıklarını kaybederler. Böyle olmasının nedeninin çikolatanın kristallerini kaybetmesi olduğunu söylerler.
Yazık, bunu onlara yaşatmayın...
Anlatması da yapması kadar zormuş... diyerek gözünüzü korkutmak istemem tabi ki. O benim kendi tembelliğim :D Yalnız işin incelik istediği ise bir gerçek. Eee, çikolatalamaya değer!
Hadi işimize dönelim;
- Dinlenmeye bıraktığımız çilekleri tek tek alıp erimiş çikolataya daldırıyoruz. Çileklerin sapları hala üzerinde ise bu işlem daha kolay olacaktır. Sapı olmayanı ise çikolatanın içine atıp bir yemek çatalıyla -çatalı çileğe batırmadan- alttan destekleyerek çıkararak kürdana batırabiliriz. Çikolatanın fazlasını çatalı kabın kenarına hafifçe vurarak akıtabiliriz.
Biz kürdanı takıp onu köpüğe geçirene kadar çikolata ne hal alır diye düşünebilirsiniz. Elimizi alıştırıp biraz hızlı yaparsak bu işlemleri, çilekler kürdanın tepesinde serbest durmaya başladıklarında çikolata hala daha biraz akışkan olacaktır ve darp izlerini kendisi kapatacaktır.
Kasenin içindeki çikolata katılaşmaya başlarsa yeniden eritebilirsiniz ama birden bire çok ısınmamasına dikkat etmeyi unutmayın.
- Kürdanlara çilekleri batırırken çok içe girmemeye özen gösteriyoruz. Yoksa kürdanın ucu çileğin diğer tarafından geri çıkar. Böyle şlap diye köpükte bulur çilekler kendilerini.
- Köpüğe batırma işlemine gelince; Kürdanın bir ucunda çilek varken bunu köpüğe geçirmek sarsıcı bir hareket olduğundan önceden bir boş kürdanı köpüğe batırırsak hem yer belirlemiş hem de çilekli kürdanı batırmayı kolaylaştırmış oluruz -kürdanlar uzun ve köpük derinse işimiz daha da kolay-
- Her çileği çikolatalayıp köpüğe dizdiğimizde artık yavrucakları rahat bırakıyoruz. Kürdanların üzerinde durmamakta inat ediyorlarsa da yağlı kağıda veya yapışmayacağından emin olduğumuz benzer bir yere çilekleri yatırıp donmaya bırakıyoruz. Alt tarafları dümdüz olsa da üst kısım güzel bir görüntü verecektir.
- Canı isteyen çikolata donmadan çileklerin üzerlerine hafif bir şeyler serpebilir. Tarçın, toz fındık-fıstıkgiller, hindistan cevizi, toz acı biber ya da tuz... Ağzınızın tadına göre neyi tercih ederseniz, neyi hayal ederseniz...
Not: Resimler acemilik dönemimden kalma ;) Yenilerini çekince özel olarak yayınlayacağım :)
- Veeee geldik hangi bölüme? Katılaşan çikolatalı çileklerimizi, çikolatalarını çıtırdata çıtırdata yiyoruz. Çıtırtının içinde yumuşacık, sulu sulu çilek özü...
Afiyet, bal, şeker olsun!
Bu arada boğazım ağrıyor ve öksürüyorum. Sırf siz çikolatanın hayalinden mahrum kalmayın, gelin burada birlikle gülümseyelim diye yazımı tamamlamaya çalışıyorum. Çünkü en ufağından en büyüğüne her şey için sevgiden güzel ilaç yok :)
Sevgilerimi yolluyorum size, zamansız ve mekansız bu yerden... Ruhunuza dokunan o müzik gibi duyumsayın... Gülümseyin! <3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fikirlerinizi lütfen bizimle paylaşın :)
Please share your words ^-^