Ana Muhallebi

 Aman da aman, kimler gelmiş, kimler gelmiş!

Hangi rüzgar attı sizleri buraya?

Rüzgarlar... Ah, arada sırada insanları güzel yerlere atmalılar, değil mi?

Nasıl? Yok, öyle hortumdu,  tayfundu, onlardan bahsetmiyorum canım, tabi ki :D

Hani öyle ansızın, beklenmedik hoş bir yere götürür ya hayat insanı, o rüzgarlardan bahsediyorum. Buram buram kader kokanlardan...

Bugün öğlen vakti mesela, bir kuş sürüsü geçti gökyüzünden. Cik cik cik! Ne oluyor ki dedim bir kaldırdım kafamı. Belki, saysam, binlerce... Gökyüzünü kaplamışlar doğuya doğru uçuyorlardı. Bir kaç dakika boyunca sürdü kafilenin geçmesi. Göz alabildiğince cık'layarak doldurdular gökyüzünü. Bitmek bilmeyen bir resim gibiydi. O nasıl bir düzenle uçmak, nasıl bir ahenkle göç etmektir öyle... O nasıl bir rüzgardır...

İşte şimdi de o nasıl bir tariftir :D

Her türlü tatlıya arkadaşlık edebilecek bir tarif, rüzgar gibi bir tarif...

Muhallebi yapacağız :D

Şaka yapmıyorum, canım. Bildiğiniz muhallebi ama varyasyonları bildiğiniz gibi değil hani...

Malzemelerimiz

- 1 litre süt

- 4 yemek kaşığı un

- 8 yemek kaşığı toz şeker

- 1 yemek kaşığı margarin

- 1 paket toz vanilya

Malzemeleri temin ettik mi? Başlayalım mı, o zaman?

• Kullanacağımız tencereyi önce bir sudan geçirelim. Sonra sütü, unu ve şekeri dökelim içine. (sudan geçirmemizin sebebini merak ediyor musunuz? Güzel, öyle devam edin. Merak zihin açar, demiştim, değil mi? ) Un topaklanmasın diye hızlıca çırpalım ama etrafa süt sıçratmamaya dikkat de edelim hani. Sonra mutfaktan kovalamasınlar bizi :D Mutfak size aitse de boşuna kendinize iş çıkarmamak için temiz çalışın bence :D

• Karıştırma işlemi içimize sindiğinde tencereyi ocağa alalım. Orta ateşte (normal olan) baloncuklar patlatmaya başlayıncaya kadar (biz değil muhallebi ) karıştırarak pişirelim. Sürekli karıştırmazsak dibi tutar. Bu konuda oldukça kararlıdır muhallebiler. Bir saniye ilgisiz bırakırsanız kazandibi ile karşı karşıya kalırsınız işin sonunda :D

• Kaynadığında ateşi kısıp biraz daha pişirmemiz gerekli. Kabarmaya kalkışacaktır kaynarken. Bu gibi durumlarda tencereyi alabiliyorsanız ocaktan alın ya da altını kapatarak üflemeye çalışın. Belki işe yarayabilir :D

• Muhallebi iyice koyulaştığında ve üstünden güzel kokular yükselmeye başladığında ( çünkü tam pişmediğinde unsu kokuyor ki bu da öyle tam güzel bir koku sayılmaz ) ateşi kapatıp tencereyi ocaktan alalım.

• Çelik tencere kullanmayı tercih ettiğimiz zaman muhallebiyi piştikten hemen sonra başka bir kaba alıp oradan işlemlerine devam edersek iyi ederiz. Çünkü çeliklerin ısılarını ateşten uzaklaştıklarında dahi korudukları tecrübeyle sabittir. Aklınızda bulunsun :)

• Sırada margarin ve vanilya var. Onları da muhallebiye ekleyip iyice karıştıralım

• Servis kahselerine doldurup soğumaya bırakalım.

Üzerini sevdiğimiz tatlandırıcı lezzetlerle süsleyebiliriz.

Tarçın olsun,

 fındık,

 badem,

 ceviz olsun,

 çikolata olsun...

Keyfimize göre ;)

 

ve şimdi de "Afiyet Olsun!"

Bu temel muhallebi tarifini unutmayın. Varyasyonlardan bahsetmiştim başta. İşte onlar için bu tarif zeminimiz olacak ;) Gerekli yerde buraya link veririm, gelip okursunuz :D

Roberta Flack,

 gülümseyerek söylediği "Killing me softly"

ve

piyanodan çıkarttığı o yumuşacık, tatlı sesler...

^ v ^